Türkiye'de eğitim iş kolunda eğitim çalışanlarını temsil eden hali hazırda 33 sendika var. Ağustos 2012 itibariyle, iki yüz binin üzerinde üyesi olan da var, üye sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen de. Her düşünceden öğretmenler arasında özlük hakları ve eğitim meseleleriyle ilgili bazı konularda duyulan rahatsızlıkların paralellik gösterdiği şu günlerde bu kadar çok sendika etrafında örgütlenip hak aramak, aramaya çalışmak ne kadar mümkün, orası tartışılır. Bir başka nokta da bu kadar çok seçeneğe rağmen örgütlülük oranının %50-60 civarında olması. Örgüt sayısının çokluğu ile çalışanların örgütlülük oranı arasındaki orantısızlığı neye bağlamalı?
Çalışanla İlgili:
- Örgütlülüğün gücüne inanmamak,
- Çeşitli gerekçelerle eylem, grev vb faaliyetlerin içinde bulunmama isteği
- Dışlanma, yöneticilerden tepki görme vb. kaygılar.
- Hiç bir sendikayı kendine yakın bulmama (ki bu gerekçe aşağıda da olabilir. Böyle bir gerçek varsa, bunun sebebi çalışan mı, sendika mı, tartışılır).
- SİZİN GEREKÇENİZ?
Sendikalarla İlgili:
- Sendikalar ile siyasi partiler arasındaki dirsek temasının verdiği rahatsızlık,
- Özlük hakları ve eğitim meselelerinin ötesindeki politikaları ilk sıraya koymaları,
- Örgütlenme anlayışlarının üye yapmaya endeksli olması,
- Üyelerine yeterince kendilerini ifade etme olanağı vermemeleri,
- Anti-demokratik tüzükleri (seçim, görev dağılımı vb. konularda)
- SİZCE?
Herkese şimdiden iyi tatiller.
İSTATİSTİKİ BİLGİ:
- 11 iş kolu altında hizmet veren kamu çalışanları sendikaları [Memur Sendikaları]
http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/cgm.portal?page=sendikalar&id=1.1
- Eğitim iş kolunda hizmet veren sendikaların üye sayıları:
http://www.memurlar.net/haber/269521/
1 Nisan 2013 Pazartesi
11 Şubat 2013 Pazartesi
Özel Öğretim Kurumlarında Çalışanların Sendika Üyeliği / Neden Farklı Sendikadalar?
Marmara ELT'nin en başarılı hocalarından Kamile Hamiloğlu Hocamız bir gün derste arkadaşlardan birinin sorduğu "özel ders konusunda önerebileceğiniz yayın var mı?" sorusunun akabinde bir an duraksamış, sonra da şöyle demişti: "ELT alanında referans gösterilecek çalışmaların yapıldığı ülkelerde (ABD, İngiltere vb.) özel ders ancak çok zengin bir zümrenin satın aldığı bir hizmettir, bu hususta yayın bulmak çok kolay değildir." Söylediklerini birebir hatırlamam mümkün değil ama bu minvalde bir iki cümle sarfettiğinden eminim. Bizim bu kadar çok özel öğretim kurumuna sahip olmamız, bu kurumlarda bu kadar çok çalışan olması sınav merkezli eğitim sistemine sahip oluşumuzdan ileri geliyor şüphesiz.
8 Şubat 2013 Cuma
Okullarda Kılık Kıyafet Serbestliği
Kılık Kıyafet Serbestliği Ne Zamandan İtibaren Geçerlidir?
Milli Eğitim Bakanlığı 27.11.2012 tarih ve 28480 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık Ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik” ile birlikte 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren geçerli olmak üzere okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrencilere kılık ve kıyafet serbestliği getirmiştir. Milli Eğitim (Eski) Bakanı Ömer Dinçer ise yaptığı sözlü açıklamada 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren de bu serbestliğin uygulanabileceğini, okula serbest kıyafetle gelen öğrencilerin geri çevrilmemesi gerektiğini ifade etmiştir.
Saç Uzatmak Serbest Mi?
Erkek öğrencilerin uzun saçlı oluşuyla ilgili bir engel olmamakla beraber, bıyık ve sakal bırakılamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Diğer kısıtlamalar ise şu şekildedir:
a) Öğrenim gördükleri okulun arması ve rozeti dışında nişan, arma, sembol, rozet ve benzeri takılar takamaz,
b) İnsan sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve mevsim şartlarına uygun olmayan kıyafetler giyemez,
c) Yırtık veya delikli kıyafetler ile şeffaf kıyafetler giyemez,
d) Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez,
e) Siyasî sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz ve giysileri giyemez,
f) Okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz. 3 üncü maddenin altıncı fıkrası hükümleri saklıdır.
Hangi Ülkelerde Üniforma Zorunluluğu Var?
Serbest kıyafet uygulaması yapan pek çok ülkede köklü geçmişe sahip kimi devlet okullarında ve/veya bazı özel okullarda öğrenciler üniforma giymek zorundadırlar. Bunun yanında pek çok konuda özgürlükçü davranan İngiltere’de ise üniforma zorunluluğu devam etmektedir. Amerika’da üniformalı okul sayısı, kıyafet serbestliği olan okul sayısına göre oldukça azdır. Tayland, Vietnam, Çin gibi pek çok Uzakdoğu ülkesinde de üniforma zorunluluğu vardır. Avrupa Birliği ülkelerinin pek çoğu ise kıyafet serbestliğini uygulamaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığındaki bakan değişikliği sebebiyle 2012–2013 öğretim yılını kıyafet serbestliği ile ilgili bir geçiş yılı sayabiliriz. Yeni bakanın önümüzdeki yıl için serbestliğe devam etmek ile geri dönüş arasında yapacağı seçimin sonucu ilerleyen yıllardaki uygulamanın kaderini belirleyecektir.
5 Şubat 2013 Salı
Çalışan Annenin Doğum İzni
Medyadan takip edilebileceği üzre, doğum öncesi 8, doğum sonrası 8 hafta olan çalışan annenin doğum izni süresinin 12+12 şeklinde güncellenmesi ile ilgili bir çalışma var.
Doğum izni artırılıyor mu?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in basına verdiği demeçlerde böyle bir yasa çalışmasının yapılıyor olduğunu, bununla beraber kadın istihdamında azalma endişesi taşındığını ifade etmişti. Öyle zannediyorum ki kısa süre içinde yasa çalışmaları tamamlanacak ve yasa meclise gelecek.
Diğer Ülkelerde Doğum İzni Ne Kadar?
Wikipedia'da karşılaştığım şu listeyi görmeden önce de tahmin ettiğim gibi bu konuda çok iyi konumda değiliz. Ücretli izin konusunda standartlara çok uzak değiliz gibi görünüyor ama bizde 1 yıl olan ücretsiz izin kısmını 6 yıla kadar çıkaran ülkeler var. Kişiliğin oluşmasında bebeklik döneminin etkisinin tartışılmayacağı gibi annenin çocuğu büyütmedeki rolü de tartışma götürmeyecektir. Bu nedenle diğer ülkelerin anneye karşı cömert oluşları aslında uzun vadede devlete "iyi vatandaş" olarak geri dönecektir.
Babanın Doğum İzni
Bizde 10 gün olan ücretli babalık doğum izni için yine cimri davranmayan devletlere listede rastlamak mümkün. Ücretsiz izin konusunda da çok ciddi imkanlar tanıyorlar. Memurlar yine buna benzer özlük hakları konusunda hatırı sayılır bir mesafe ekatettiler ama özel sektörde çalışanlar için her şey yasalarda belirtildiği gibi gitmiyor eminim.
Doğum izni artırılıyor mu?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in basına verdiği demeçlerde böyle bir yasa çalışmasının yapılıyor olduğunu, bununla beraber kadın istihdamında azalma endişesi taşındığını ifade etmişti. Öyle zannediyorum ki kısa süre içinde yasa çalışmaları tamamlanacak ve yasa meclise gelecek.
Diğer Ülkelerde Doğum İzni Ne Kadar?
Wikipedia'da karşılaştığım şu listeyi görmeden önce de tahmin ettiğim gibi bu konuda çok iyi konumda değiliz. Ücretli izin konusunda standartlara çok uzak değiliz gibi görünüyor ama bizde 1 yıl olan ücretsiz izin kısmını 6 yıla kadar çıkaran ülkeler var. Kişiliğin oluşmasında bebeklik döneminin etkisinin tartışılmayacağı gibi annenin çocuğu büyütmedeki rolü de tartışma götürmeyecektir. Bu nedenle diğer ülkelerin anneye karşı cömert oluşları aslında uzun vadede devlete "iyi vatandaş" olarak geri dönecektir.
Babanın Doğum İzni
Bizde 10 gün olan ücretli babalık doğum izni için yine cimri davranmayan devletlere listede rastlamak mümkün. Ücretsiz izin konusunda da çok ciddi imkanlar tanıyorlar. Memurlar yine buna benzer özlük hakları konusunda hatırı sayılır bir mesafe ekatettiler ama özel sektörde çalışanlar için her şey yasalarda belirtildiği gibi gitmiyor eminim.
1 Şubat 2013 Cuma
Azmin Zaferi... Oscar Pistorius...
Protez bacaklarıyla pistlerde rüzgar gibi esen Güney Afrikalı paralimpik atlet Oscar Pistorius'la bir kaç yıl önce okuttuğum ders kitabındaki bir okuma metninde tanıştım. O zamana kadar tanımıyor olmamı da genel kültür bilgisi eksikliği olarak görüyorum, itiraf etmem gerekirse.
Geçtiğimiz yaz Londra'da olimpiyatlarda ve akabinde Paralimpik Olimpiyatlarında koştu. Protez bacaklarının ona avantaj sağladığı yönünde itirazla karşı karşıya kalan G.Afrikalı, yapılan testlerin kendi adına olumlu sonuç vermesine kadar -bildiğim kadarıyla- bir süre pistlerden uzak kaldı.
Protez bacaklarıyla bütünleşmesine dair bir anısını okumuştum. Paylaşmak istedim. Diyor ki;
Annem bize derdi ki:
- Carl, ayakkabılarını giy. Oscar, protez bacaklarını giy ("tak" demek anlatıdaki büyüyü bozacaktı). Bu yüzden farklı ayakkabılarım var diye düşünerek büyüdüm.
29 Ocak 2013 Salı
2012'nin En İyi İcatları (İcat Çıkarma!)
Geçtiğimiz yıl TED ve ABD Ankara Büyükelçiliği'nin yürüttüğü İnovasyon yarışmasına katılmıştık okul olarak. "İcat çıkarmak" dilimize takıldı o günlerden sonra. Seksenler dizisinin babası da sıkça söylüyor bu cümleyi: "İcat çıkarma, icat çıkarma".
Şu adreste 2012'nin en iyi icatları diye bir liste var. Listenin tamamını yazamam ama listeden bir iki icattan bahsedeyim.
İndoor cloud (iç mekan bulutu): Ne amaçla kullanılır bilmiyorum ama gökyüzünde yalnız gezen bulutları iç mekana hapsetmeyi başarmış bir mucit. Tabi ki bir sis makinasıyla yapılıyor.2022'de Katar'da yapılacak olan Dünya Kupası için stadyumların üzerinde yapay bulutların seyredeceğine dair planların yapıldığını okumuştum bir başka adreste. Belki bu da onun gibi bir şeydir.
Resimdeki eldiven işaret dilini algılayıp onu konuşma diline çevirerek mobil telefona ilşetiyormuş. Kanımca en etkileyici icatlardan biri.
Şu adreste 2012'nin en iyi icatları diye bir liste var. Listenin tamamını yazamam ama listeden bir iki icattan bahsedeyim.
İndoor cloud (iç mekan bulutu): Ne amaçla kullanılır bilmiyorum ama gökyüzünde yalnız gezen bulutları iç mekana hapsetmeyi başarmış bir mucit. Tabi ki bir sis makinasıyla yapılıyor.2022'de Katar'da yapılacak olan Dünya Kupası için stadyumların üzerinde yapay bulutların seyredeceğine dair planların yapıldığını okumuştum bir başka adreste. Belki bu da onun gibi bir şeydir.
Resimdeki eldiven işaret dilini algılayıp onu konuşma diline çevirerek mobil telefona ilşetiyormuş. Kanımca en etkileyici icatlardan biri.
Bu da Dubai'de Bahar Towers [Bahar Kuleleri] adlı proje. Anladığım kadarıyla bu teknolojiyle arada yalıtım amaçlı boşluklar oluşturuyorlar ve ortam sıcaklığının düşürmeyi veya daha az klima çalıştırmayı sağlıyorlar.
18 Ocak 2013 Cuma
KPDS+ÜDS=YDS
ÖSYM, her yıl ikişer kez yapılan ÜDS ve KPDS yerine yılda 2 defa Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Sınavı (YDS) yapılacağını duyurdu ve 2013 sınav takvimine bu sınavın yapılacağı tarihi ve başvuru tarihlerini yerleştirdi. İlk kez ALES'e giren biri olarak o dönemde LES sonrası nelerin değişeceğine dair soruların sıkça ve yüksek sesle sorulduğunu anımsıyorum. Bu değişiklik ne kadar ses getirdi bilmiyorum ama benzer soru işaretlerinin bu dönemde de oluştuğunu zannediyorum. İletiyi yazmadan bir nabız yoklaması yapmak istedim ama somut şeyler bulamadım. Değişikliğe dair birbirinin benzeri haberler yayınlamış eğitim içerikli web siteleri, hepsi o. Sınavla ilgili merak edilenler ve söylenebilecekleri birkaç başlık altında toplamaya çalıştım.
YDS 2013 İlkbahar Sınavı Ne Zaman Yapılacak? Sınav Başvuru Tarihi Nedir?
Sınav 07 Nisan 2013 günü gerçekleştirilecek. Sınava 18-27 Şubat 2013 tarihleri arasında başvurulabilecek.
Sınavın İçeriği Nasıl Olacak?
4-5 yıl önce KPDS' nin kalkacağını ve yerine TOEFL benzeri bir sınav geleceğini duymuştum. Aradan geçen sürede bunun söylenti oladuğunu düşünmeye başlasam da, bu sınav değişikliği ile beraber yakın bir gelecekte bizi radikal bir değişikliğin bekliyor olduğunu düşünmeye başladım. İlerleyen dönemlerde sınavın dinleme, yazma, okuduğunu anlama gibi aşamaları olan, bilgisayar destekli TOEFL benzeri bir sınava dönüşeceğini düşünüyorum. ÖSYM'nin bunun için hazırlıklara başladğı veya planlarının olduğuna dair yetkili ağızdan çıkan açıklamalar görmedim ama sanırım şartlar ÖSYM'yi bunu yapmaya zorlayacaktır. Kaldı ki, 28518 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8.maddesi bunun habercisi gibi:
Şimdiki aşamada ise ÖSYM tarafından adayların YDS'ye tıpkı KPDS ve ÜDS'ye çalıştıkları gibi çalışmaları isteniyor. 2013 İlkbahar ve Sonbahar Sınavlarında sıradışı farklılıklar olmayacak gibi görünüyor haliyle. Yalnız ÜDS'deki Fen Bilimleri, Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ayrımı ortadan kalacaktır. En azından bu konuda herhangi bir yoruma rastlamadım.
KPDS ve ÜDS Puanları Ne Olacak?
ÖSYM, puanların geçerliliğinin korunacağını beyan etmiş.
Dil Tazminatı ortadan kalıyor mu?
Hayır. Kamu Personeli dil tazminatı almaya devam edecek.
Değişikliğin Nedeni Nedir?
Bizde değişikliklerin felsefesi, kanun koyucuların değişikliğe hazırlandığı dönemlerde en yetkili ağızdan yapılmıyor. Ya önceden fısıltı gazetesinden bazı şeyleri okuyor, duyuyoruz, ya değişiklikten sonra bazı açıklamalarda bulunuluyor ya da bu düşünce altyapısını anlama işi kamuoyunun algı kapasitesine bırakılıyor. Bu gözlemim, buradaki değişklik için de geçerli diyebilirim. Çünkü ortada bir yönetmelik, devamında ÖSYM'nin yaptığı bir açıklama (bazı internet sitelerinden okudum) ve sınav otoritelerinin görüşleri var yalnızca. KPSS gibi, içinde yabancı dil soruları olan bazı sınavlarda bundan sonra yabancı dil sorusu olmayacağından hareketle, YDS'nin yabancı dil ile ilgili tek ve en geçerli ölçme değerlendirme aracı olması planlanıyor.
Değişiklik üzerine benim şahsi düşüncem de uluslararası geçerliliği olan ve çağdaş dil öğretimi yaklaşımlarına aykırı olmayan/daha yatkın olan prestijli bir dil sınavına olan ihtiyacın ÖSYM'yi bu değişkliği yapmaya zorlaması. Çünkü, kendine has bir tarzı olan, insanların dili öğrenmek için değil de sınavı geçmek için yeteneklerini geliştirdiği bir sisteme dönüşmüştü KPDS, ÜDS sınavları. Bu yüzden de 70-80 gibi notlar alıp yabancı dilde bir makale yazamayan veya yabancı dilde gerçekleştirilen bilimsel toplantılara iştirak edemeyen akademisyenlerimiz oldu. Dilbilgimiz, kelime bilgimiz İngilizlerle yarışırken, İngilizle, amerikalıyla konuşmayı beceremedik. Nasıl değerlendirileceğimizin öğrenme biçimimizi etkilediği düşüncesinden yola çıkarsak konuşma, yazma, dinleme, okuduğunu anlama becerileriyle ölçülüp değerlendirilecek olanların buna göre sınava hazırlanackları, dolayısıyla buna göre öğrenecekleri düşüncesi de doğru olacaktır kanaatindeyim. Ama şu aşamada bu değişiklik isim değişikliğinden öteye gitmeyecek gibi görünüyor, sadece ilerisi için bir ipucu veya umut anlamına geliyor.
YDS 2013 İlkbahar Sınavı Ne Zaman Yapılacak? Sınav Başvuru Tarihi Nedir?
Sınav 07 Nisan 2013 günü gerçekleştirilecek. Sınava 18-27 Şubat 2013 tarihleri arasında başvurulabilecek.
Sınavın İçeriği Nasıl Olacak?
4-5 yıl önce KPDS' nin kalkacağını ve yerine TOEFL benzeri bir sınav geleceğini duymuştum. Aradan geçen sürede bunun söylenti oladuğunu düşünmeye başlasam da, bu sınav değişikliği ile beraber yakın bir gelecekte bizi radikal bir değişikliğin bekliyor olduğunu düşünmeye başladım. İlerleyen dönemlerde sınavın dinleme, yazma, okuduğunu anlama gibi aşamaları olan, bilgisayar destekli TOEFL benzeri bir sınava dönüşeceğini düşünüyorum. ÖSYM'nin bunun için hazırlıklara başladğı veya planlarının olduğuna dair yetkili ağızdan çıkan açıklamalar görmedim ama sanırım şartlar ÖSYM'yi bunu yapmaya zorlayacaktır. Kaldı ki, 28518 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yabancı Dil Bilgisi Seviye Belirleme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 8.maddesi bunun habercisi gibi:
MADDE 8 – (1)
Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı çoktan seçmeli test olarak
yapılır. Ancak, protokolde belirlenmesi kaydıyla sınavın
gerçekleştirilmesine ilişkin farklı usuller uygulanabilir.
KPDS ve ÜDS Puanları Ne Olacak?
ÖSYM, puanların geçerliliğinin korunacağını beyan etmiş.
Dil Tazminatı ortadan kalıyor mu?
Hayır. Kamu Personeli dil tazminatı almaya devam edecek.
Değişikliğin Nedeni Nedir?
Bizde değişikliklerin felsefesi, kanun koyucuların değişikliğe hazırlandığı dönemlerde en yetkili ağızdan yapılmıyor. Ya önceden fısıltı gazetesinden bazı şeyleri okuyor, duyuyoruz, ya değişiklikten sonra bazı açıklamalarda bulunuluyor ya da bu düşünce altyapısını anlama işi kamuoyunun algı kapasitesine bırakılıyor. Bu gözlemim, buradaki değişklik için de geçerli diyebilirim. Çünkü ortada bir yönetmelik, devamında ÖSYM'nin yaptığı bir açıklama (bazı internet sitelerinden okudum) ve sınav otoritelerinin görüşleri var yalnızca. KPSS gibi, içinde yabancı dil soruları olan bazı sınavlarda bundan sonra yabancı dil sorusu olmayacağından hareketle, YDS'nin yabancı dil ile ilgili tek ve en geçerli ölçme değerlendirme aracı olması planlanıyor.
Değişiklik üzerine benim şahsi düşüncem de uluslararası geçerliliği olan ve çağdaş dil öğretimi yaklaşımlarına aykırı olmayan/daha yatkın olan prestijli bir dil sınavına olan ihtiyacın ÖSYM'yi bu değişkliği yapmaya zorlaması. Çünkü, kendine has bir tarzı olan, insanların dili öğrenmek için değil de sınavı geçmek için yeteneklerini geliştirdiği bir sisteme dönüşmüştü KPDS, ÜDS sınavları. Bu yüzden de 70-80 gibi notlar alıp yabancı dilde bir makale yazamayan veya yabancı dilde gerçekleştirilen bilimsel toplantılara iştirak edemeyen akademisyenlerimiz oldu. Dilbilgimiz, kelime bilgimiz İngilizlerle yarışırken, İngilizle, amerikalıyla konuşmayı beceremedik. Nasıl değerlendirileceğimizin öğrenme biçimimizi etkilediği düşüncesinden yola çıkarsak konuşma, yazma, dinleme, okuduğunu anlama becerileriyle ölçülüp değerlendirilecek olanların buna göre sınava hazırlanackları, dolayısıyla buna göre öğrenecekleri düşüncesi de doğru olacaktır kanaatindeyim. Ama şu aşamada bu değişiklik isim değişikliğinden öteye gitmeyecek gibi görünüyor, sadece ilerisi için bir ipucu veya umut anlamına geliyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)